20 Kasım 2011 Pazar

                               İNSANLAR NEDEN ESNER?          Esnemek istemdışı bir davranış. Ağzımızı sonuna kadar açarız ve derin bir nefes alırız. Uzmanlar 11 haftalık fetüsün dahi anne karnında esnediğini tespit etmiş.
      Sözlüklerdeki tanımına göre, insanlar yorgun olduğunda, sıkıldığında veya uykusu geldiğinde esner. Bilim adamları esnemeye dair çok daha fazla sebebin olduğunu düşünüyor.
Neden esnediğimize dair kesin bir bilimsel açıklama yok. Sadece halen tartışılan bazı teoriler var.

İşte bunlardan en çok kabul gören iki tanesi:

Psikolojik teori: Vücudumuz içeride fazla karbondioksit biriktiğinde esneyerek karbondioksiti dışarı atar, içeri oksijen alır.
Sıkılma teorisi: Bu teori sözlüklerdeki esneme tanımı ile aynı: Yorgunsak, sıkıldıysak veya uykumuz gelmişse esneriz.
                                                                                                     LORİ SARI

İnsanlar Neden Hıçkırır

                        İNSAN NEDEN HIÇKIRIR?


 
      Nefes borusunun üst ucunda bulunan bir kapakçık yutkunurken kapanır, nefes alırken açılır. Bu kapak açılınca , göğüs boşluğumuzda bulunan diyafram aşağı doğru iner ve akciğerlerimize hava girmesini sağlar. Böylece, yediklerimizin nefes borumuza kaçmasını önlemiş olur. Bu açılıp kapanmalar beynimiz tarafından gönderilen emirle gerçekleşir. Bazen, kapakçığa ve diyaframı kontrol eden kaslara beyin tarafından gönderilen emirler karışır ve sistem tersine döner. Bu durum, diyaframda kasılmaya yol açar ve sonuçta hıçkırmış oluruz. Bu hıçkırık süreleri genellikle 10-30 dakika arsında olur. Hıçkırığı önlemek için en iyisi yavaş yemek yiyin, çok miktarda yemeyin, yemeğe konsentre olun, çok fazla konuşmamaya ancak konuşmanız gerekiyorsakısık sesle konuşmaya çalışın, kesinlikle şişeden içecek içmeyin ve çok gülmemeye çalışın.  

LORİ SARI

8 Kasım 2011 Salı

Biberden Ağzımız Yandığında Su İçmek Neden İşe Yaramaz?

Yağ ve su kesinlikle birbirlerine karışmaz. Biberlerin yakıcılık veren maddesi yağlı olduğu için, ne kadar su içersek içelim birbirine karışmazlar. En iyi yool ekmek yemektir, çünkü ekmek bu yağı emer  ve mideye taşır.

Jasmin Elmaoğlu
The Beatles, Fabulous Four. İngiltere'nin Liverpool kentinde kurulmuş müzik grubudur. 60'lı yılların popüler grubu. Gelmiş geçmiş en büyük müzik grubu olarak bir kült haline gelmiştir. Her yaştan ve her kitleden insana hitap eden olağanüstü yaratıcılıktaki şarkıları sayesinde dünyanın her köşesinde sevilmiş ve müzik tarihinin mihenk taşı olarak kabul edilmişlerdir. The Beatles hem sanatsal hem de ticari başarılarıyla tarihte büyük bir üne kavuşmuştur. Modadan müziğe kadar geniş yelpazede bügünkü gelişime payları büyüktür. Grup, birçok satış rekoru kırmıştır (bir milyarı aşkın plak) ve elliden fazla şarkısıyla liste başarısı göstermiştir. ABD'de büyük başarıya ulaşmış ilk İngilizgrup olmuştur. Dünyada etkilemediği sanatçı yoktur. A'dan Z'ye her yerde etkisi görülür. The Beatles Rock Band adındaki oyunları piyasaya çıkmıştır.Arda Azinyan

Thomas Edison

Thomas Alva Edison (d. 11 Şubat 1847 – ö. 18 Ekim 193120. yüzyıl yaşamını icatlarıyla büyük bir şekilde etkileyen Amerikalı mucit ve iş adamıdır. Bazı icatları tamamen orijinal olmakla birlikte, eski icatların geliştirilmesi veya yönetimi altında çalışan yüzlerce çalışana aittir. Yine de Edison elinde bulundurduğu kendi adını taşıyan[1] Amerikan patentiyle tarihteki en önemli ve en verimli mucitlerden biri olarak nitelendirilir. Patentlerinin çoğu Amerika'nın haricinde AlmanyaFransa ve İngiltere onaylarına da sahiptir.[

Çocukluk ve gençlik dönemi Hayatı 

Edison'un doğumyeri
Thomas Edison çocukluk dönemi
Thomas Alva Edison, Milan, Ohio'da doğdu. Yedi kardeşin 7.si olmaktadır. Babası Samuel "The Iron Shovel" Edison, Jr.(1804–1896), anneside Nancy Matthews Elliott (1810–1871)dur. Kendisinin  olduğu düşünülmektedir.Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Michigan'daki Port Huron'a yerleşti ve ilköğrenimine burada başladı. Fakat başladıktan yaklaşık 4 ay sonra algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı.Bu arada evlerinin kilerinde bir kimya laboratuvarı kurdu. Özellikle kimya deneylerine ve Volta kaplarından elektrik akımı elde etmeye yönelik araştırmalara ilgi duydu]; bir süre sonra kendi başına bir telgraf aleti yaptı ve Mors alfabesini öğrendi. O günlerde geçirdiği ağır bir hastalık sonucu kulakları zor işitmeye başladı.12 yaşındayken bir trende dergi ve meyve satıyor, bir yandan da trenin yük vagonunu yerleştirdiği küçük bir baskı makinesi ile haftalık bir gazete basıyordu. Ama bir gün içinde kimyasal madde bulunan şeylerden biri kırılıp vagonda yangın çıkınca Edison hem trendeki işinden oldu hem de ömür boyu ağır işitmesine yol açacak biçimde yaralandı.Daha sonra telgrafçılık öğrenmeye karar veren Edison 1863-1868 arasında ABD ve Kanada da birkaç telgrafhanede çalıştı. 1868 de bir atölye kurdu ama yaptığı elektrikli kayıt aygıtının patentini satamayınca bir yıl sonra parasız ve borçlu olarak Boston dan New York ‘a gitti.
     
                                            Arda Azinyan

E=mc2 Nedir

E = mc2fizikte kütle-enerji eşitliğinin temel formülüdür.
Bu formül, hangi formda olursa olsun enerji ile kütle arasında ilişki kurar. Bu formülde boşluktaki (vakumlanmış ortam) ışık hızının karesi, kütle birimlerinden enerji birimlerine dönüşüm katsayısı için kullanılır. Formülü bir cümlede anlatmamız gerekirse: Kütlenin, dönüştürme katsayısı olan ışık hızının karesi ile çarpılarak dönüşüm sonrası çıkacak enerjinin hesaplanmasıdır.

Formül [değiştir]

Eğer formülün harflerle simgelenmiş elemanlarını incelersek:
EEnerji (joule)
m= Cismin hareketsiz halindeyken kütlesi (kilogram)
cIşık hızı 299792458 metre/saniye.Arda Azinyan

4 Kasım 2011 Cuma

Yer Çekimi Olmasaydı Ne Olurdu

Dünya'nın yerçekimi önemli derecede değişseydi, hemen hemen her şeyin üzerinde büyük bir etkisi olacaktı. Çünkü, birçok şey yerçekiminin mevcut durumu etrafında tasarlandı. 

Yerçekimindeki değişikliklere bakmadan önce, yerçekiminin ne olduğunu anlamak daha faydalı olur. Yerçekimi herhangi iki atom arasındaki çekim gücüdür. Dünya üzerinde yerçekiminin asla değişmemesinin nedeni, Dünya'nın kütlesinin asla değişmemesidir. Yerçekimini değiştirmenin tek yolu, gezegenin kütlesinin değiştirilmesidir. 

Yerçekimi olmadan hayatta kalabilir miyiz? 

Fiziği görmezden gelin ve bir gün gezegenin yerçekiminin kapandığını ve dünyada yerçekimi olmadığını hayal edin. Bu durum güzel bir günü felakete dönüştürecektir. Arabalar, insanlar, mobilyalar, masanın üstündeki kalem ve kağıtlar gibi birçok şeyi yerde kalmak için yerçekimine ihtiyaç duyar. Yere bağlı olmayan herşeyin yerde kalmak için nedeni kalmaz, sürüklenmeye başlar. Yerçekimi olmazsa sadece mobilyalar, arabalar gibi araçlar sürüklenmez, bunun yanında hayatımız için çok önemli olan atmosfer ile okyanus, göl ve nehirlerdeki sular da havada sürüklenecektir. Yerçekimi olmadan, atmosferdeki hava da uzaya akacak. Atmosfer olmazsa, herhangi bir canlı yaşayamaz ve hemen ölürdü. 

Başka bir deyişle, yerçekimi olmazsa hiçkimse hayatta kalamazdı.  Arda Azinyan

Elektrik Tellerine Konan Kuşları Neden Elektrik Çarpmaz?


Akım oluşmadığı için. Elektriğin bir canlıya zarar vermesi için, elektrik akımının bu canlının üzerinden akması gerekir. Bunun için akımın bir taraftan girip başka bir yerden vücudu terk etmesi gerekir. Bir telin üzerinde duran kuşun üzerinden akım bu yüzden geçmez. Eğer kuş iki ayrı tele birden dokunabilseydi bir teldeki akım kuşun üzerinden diğer tele akardı ve kuş çarpılmış olurdu. Evlerimizdeki elektrik prizlerinde de en az iki delik olmasının sebebi aynıdır. Aletlerimize bir taraftan elektriğin girmesi, aletin içinde dolaşarak başka bir yoldan terketmesi gerekir.

Bir telin üzerindeki kuşun bir ayağından elektriğin girip diğer ayağından çıkabileceği, böylece çarpılabileceği akla gelebilir. Ama bu olay gerçekleşmez. Çünkü kuşun iki bacağı arasındaki çok düşük dirençli, akımın çok rahat geçebileceği elektrik teli varken; akım, çok daha yüksek dirençli kuşun üzerinden geçmez.
Arda Azinyan

Neden Göz Kırparız?

Gözlerimizi temizlemek ve göz üzerini nemlendirmek için gözlerimizi kırpıyoruz. Göz küremizin dışa bakan bölümü, gün boyunca sürekli olarak etraftaki toz partiküllerine maruz kalıyor. Göz kapaklarımız her kapandığında, gözyaşı bezlerimizden salgılanan tuzlu salgı, gözümüzü bir anlamda dezenfekte ediyor. Normal olarak, 4-6 saniyede bir gözlerimizi kırparak, bu olağan temizliği gerçekleştiriyoruz. Ancak gözlerimizde hassasiyete neden olan herhangi bir koşul söz konusuysa, örneğin dumanlı bir ortamdaysak veya gözümüze bir şey kaçmışsa, gözün kendini bir an önce temizleyebilmesi için, daha sık göz kırpabiliyoruz. Göz kırpmamız sayesinde, gözlerimizin kurumasını da önlemiş oluyoruz.
Göz kırpmanın bir diğer nedeni ise, gözlerin yabancı maddelerden korunması. Göz kapaklarımız ve hatta kirpiklerimiz, refleks olarak kapatıldığında, tozların veya daha büyük parçacıkların gözümüze girmesi önlenmiş oluyor.
                                                                                Arda Azinyan

İnsanlar Neden Esner?

Esneme konusunda bugüne kadar oldukça çok araştırma yapıldı. Bîlim adamları bugüne kadar esneme konusunda bilinenleri ve tahmin edilenleri doğruladılar. Biz insanlar genellikle gece yatma saati sıralarında veya sabah kalktıktan sonraki saat içinde en fazla esniyoruz. Ayrıca canımız sıkıldığında esnememiz geliyor. Esnemenin "bulaşıcı" olduğunu biliyoruz. Yanımızdaki esnerse nedense bizi de esneme alıyor... Ancak insan ve hayvanların neden dolayı esnedikleri konusunda ise fizyologlar bize fazla bir şey söyleyemiyor.

Bir grup ilim adamı, esneme için öne sürülen oksijen azlığının ve karbondioksit fazlalığının doğru olmadığını-belirtti. Bu gazların karışımını farklı ölçülerde alan deneklerin bireysel esneme ihtiyaçlarında bir değişiklik görülmedi.

Öyle görülüyor ki, esnemenin nefes alıp verme ile ilişkisi sanıldığından çok daha az veya hiç yok. Esnemeye tamamen farklı mekanizmalar yol açıyor.